Uyku Bozuklukları Belirtileri Nelerdir? Tedavide En İyi 5 Yöntem

Uyku Bozuklukları Belirtileri Nelerdir? – Tedavide En İyi 5 Yöntem

Uyku bozukluklari birincil ve ikincil uyku bozukluklari olarak ikiye ayrılır.  Birincil  uyku bozukluklarının en sık olanı uykusuzluk,  aşırı uyuma,  uykunun başlaması ve sürdürülmesi ile ilgili bozukluklardır.  Burada uykunun hem miktarı hem kalitesi hem de ortaya çıkış zamanları ile ilgili çeşitli değişiklikler izlenir.

En sık görülen uyku bozukluğu, uykusuzluktur. Burada kişinin uykuya dalma, uykusunu sürdürme sorunları bulunması uykunun gerekli uyku zamanında uyunamaması ya da dinlendirici olmayan bir şekilde uyuması gibi durumlardır.  Bunun sonucu beden dinlenip yeni güne hazır hale gelemez. Uykusuzluktan bahsedebilmemiz için bu yakınmaların en az bir ay süreyle devam etmesi ve de kişinin toplumsal ve mesleki işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması gerekir.

Öte yandan gerçek uykusuzluğu olan kişilerde 3- 5 saat uyku ile  kendini dinlenmiş hisseden ( short sleeper)  kişilerin ayrımı ya da uyuyamayan ancak bu nedenle gündelik yaşamında sorun çıkmayan kişileri (poor sleeper)  ayrımı yapılmalıdır.  İnsanların yaklaşık yarısı yaşamlarının herhangi bir döneminde uykusuzluktan yakınırlar. Genel popülasyon içinde uykusuzluk oranı %15-30 dolaylarındadır.

uyku bozuklukları

Uyku Bozuklukları Nedenleri Nelerdir?

Uyku  bozukluklarının nedenleri genellikle psikolojik gerginlikler ve yaşanan çatışmalar kişinin gerilimini artırdığından, uykuya dalabilmek için gerekli gevşemeye, dolaylı olarak da uykuya engel olabilir.

Ayrıca gece uyaranların azalması kişinin kendi kendisiyle ya da gün içinde bastırdığı bilinçli ve bilinç dışı sorunlarla karşı karşıya gelmesi ya da hesaplaşmasına neden olduğundan, bunlarla uğraşması sonucu da kişinin uykuya dalması engellenebilir.

Öte yandan, özellikle öfke, kızgınlık gibi duygularını sağlıklı bir biçimde dile getiremeyip bastıran ve içselleştiren kişilerde uykuya dalmakta zorluk çekerler.

Ayrıca uyku kendi üzerimizdeki bilinçli kontrolün bırakıldığı ve bilinmeyene geçilen ‘’ölüme benzer’’ bir alandır. Bu nedenle obsesif kişilik yapısındaki kişilerde izlendiği gibi ‘’kontrol duygusu’’ güçlü kişilerin uykuya dalmakta zorluklar yaşadıkları izlenir. Bu kişilerde dile getirilen ‘’ uyuyamıyorum’’ yakınmasının altında yatan asıl duygu ‘’uyumak istemiyorum’’ olabilir. Nitekim bu kişilerde sık sık kalkıp tuvalete girme, su içme,  televizyon seyretme gibi ‘’ uykuyu geciktirici’’ davranışlar izlenir.

Bazı kişiler de uykularına saplantılı bir biçimde yönelip sürekli olarak uykularıyla uğraşır. Daha uyku zamanı gelmeden’’ uyuyup-uyuyamayacakları’’ sıkıntısını yaşamaya  başlarlar. Kendilerini uykuya bırakmak yerine daha uykuları gelmeden yatağa girip ‘’uyumam’’ gerekir savıyla uykuyla kavga eden  bu kişilerde de uykusuzluk izlenebilir.

Bir grup insan da kronik biçimde uyuyamadıklarından şikayet ederler.  Bunlar kişilik olarak oldukça hareketlİ, aşırı aktif, günlük yaşamlarında stres düzeyleri yüksek kişilerdi.  Uykuları hafif ve yüzeysel olan kolayca uyanabilen ve tekrar uyuma da zorluk çeken bu kişilerde izlenen bu kronik ve psikolojik uykusuzluk durumları bir yerde bu kişilerin kişilik özelliği halini almıştır.

Diğer yandan yatak,  cinsel fantazileri ve bastırılmış cinsel dürtüleri kışkırttığından özellikle Histriyonik kişilik yapısında ki bireylerde de bu dürtüler uykuyu engelleyici bir neden olabilmektedir

Öte yandan bazı kişilerde uykularını yanlış değerlendirirler.  Yaşlı kişilerde daha sık izlendiği gibi kişi aslında uyuduğu halde uyuyamamaktan şikayetçidir. Bu yalancı ‘’Uykusuzluklar’’ en sağlıklı biçimde uyku laboratuvarlarında gerçekleştirilen uyku kayıtlarıyla ayırt edilir.

Bazı durumlarda da birkaç gece devam eden ‘’geçici insomnia’’ dediğimiz uykusuzluk görülür.  bunlar o güne kadar uyunan yatan odanın değişmesi,  alışılanın dışında bir başkasıyla birlikte ya da yalnız uyuma,  oda ısısını alışılandan daha düşük ya da yüksek olması,  aşırı gürültü, aşırı yemek yeme aşırı kahve kola alımı gibi basit nedenlerden yaşanan durumsal streslere,  vardiya gibi çalışma düzenine, ‘’jet-lag’’ gibi  durumlar ya da uyku ilaçlarının aniden kesilmesi sonucu ortaya çıkan, ‘’çekilme sendromu’’ gibi   değişik etkenler  ile ilişkili olabilmektedir.

Bunların dışında ‘’kısa süreli insomnia’’ denen ve bir aydan daha kısa süren uykusuzluklara neden olabilen durumlarda vardır.  Örneğin mevsimsel gece astım nöbetleri gibi durumlar, sevilen birini kaybetme gibi yas tutma dönemleri,  psikiyatrik ya da organik hastalıklar,  ilaçlar,  alkol ve madde yüksek doz alımı ya da yoksunluğu gibi durumlarda uykusuzluk yapabilir.

uyku bozuklukları

Uyku Bozukluklarını Önlemenin Yolları Nelerdir?

Psikoteropatik yaklaşımlar ile  uyku ve uyku ilgili yanlış inanç ve davranışlar değiştirmeye çalışılır

Uyku öncesi ciddi gevşeme teknikleri uygulanabilir

Uyku kısıtlama tedavisi uygulanabilir.  Diğerlerinden yarar sağlanmaz ise  önerilir. Yatakta uyanık geçirilen zamann azaltılması amacıyla kişiden kişiye değişmek üzere hastanın yatakta kalacağı belli süreler tayin edilir,  bu saatlerin dışında yatakta kalmaları ve yatakta geçirdikleri zamanı not edecek bir günlük tutmaları istenir.

 Uyku Hijyeni Nasıl Sağlanır?

Her gün gelişigüzel değil belli saatlerde yatıp belli saatlerde kalkmak,

Uyku gelmeden yatağa girmemek

Özellikle sabahları belli saatte güne başlamak,

Uzun süreli gündüz uykularını önlemek,

Yatakta yemek yemek  yada  televizyon izlemek gibi davranışları yapmamak,

Uyku  ilaçları almamak,  alkolü uyku ilacı gibi kullanmamak

Yatılan odanın ısısının normal olması,  aşırı gürültülü olmaması,

Yatma yerinin, yatak ve yastığın sık sık değiştirilmemesi,

Uykuyu engelleyebilecek ya da sürekli ve bozabilecek ilaç veya  madde alımının engellenmesi  (örneğin idrar söktürücü , kafein alkol, kolalı içecek gibi)

İlaç Tedavisinde Neler Uygulanır?

Benzodiazepinler,

Antihistaminikler,

Melatonin reseptör agonistleri,

Andepresanlar ve antipsikotikler

Nöralterapi Nedir Ve Nasıl Uygulanır?

Birincil uyku bozukluklarının tedavisinde en etkili yöntemlerden biri de  nöralterapidir. Isırgan otu ekstresi içeren lokal anestezik bir madde olan prokain’in  serum fizyolojik ile hazırlanan  %0,4’lük solüsyonu ile akupunktur bölgelerine cilt içine enjeksiyon yapılır.  7-10 gün ara ile  toplamda uygulanan 5-7 seans uygulanır. Kalıcı olarak uykusuzluğu tedavi eder.

RLS (Restless  Legs  Sendromu ) Nedir Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Huzursuz bacak sendromu denen RLS, gece uykuya dalmadan önce ortaya çıkıp kişinin uykunu engelleyen ya da onu uykudan uyandıran ve bacaklarda uyuşma karıncalanma huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösteren bir uyku bozukluğudur.  Hissedilen huzursuzluk ve eklemleri hareket ettirme dürtüsü uyku kalitesini azalma ve uykusuzlukla sonuçlanacaktır. Genellikle 50’li  yaşlarda ortaya çıkan ve genel popülasyon  da %10 oranında izlenen bir hastalıktır.  Hasta uykuya dalma öncesi ya da uykuda bacaklarında onu rahatsız edip uykuya dalmasını engelleyen ya da onu uykudan uyandıran huzursuzluk karıncalanma uyuşma gibi duygularla bacaklarını hareket ettirme ya da yürüme ihtiyacı hisseder.  Bunları yapınca yakınmaları geçer ancak bacakları tekrar hareketsiz kaldığında yakınmaları yineler. Böylece tekrar kalkıp hareket etme ihtiyacı içinde kısır bir döngüye girer bu olay sabaha kadar sürer.

Hastalık bazı durumlarda etkilenir örneğin; hamileliğin son aylarında artış gösterir kolları da etkileyebilir. Bu sendrom da aile öyküsünün yüksek olduğu varsayılır, hastaların %50 yakınında aile öyküsü vardır.

Tedavi de hafif belirtileri olan huzursuz bacak sendromunda iyi bir uyku hijyeni, belirtilerin hafifletilmesinde çoğunlukla yeterli olacaktır.  Ayrıca masaj, sıcak- soğuk uygulamaları yapılabilir. Düzenli uyku sürelerinin sağlanması,  aşırı uyumanın  önlenmesi,  aşırı şekerlemelerden kaçınmak, günlük egzersizler yapılması,  akşamüstü ve gece parlak ışıktan kaçınma,  geceleri ağır yemek yememe, sessiz ve karanlık bir odada uyuma,  geceleri bacakları sıkı tutacak giysiler giyinmeme, bacak masajı rahatlama egzersizleri, sıcak ve soğuk uygulama, dizler arasına yastık koyarak yan uyuma, aşırı kafein sigara ve alkol alımıdan kaçınılması gibi önlemler iyi bir uyku hijyeni temel kurallarıdır ve huzursuz bacak sendromunu önlemede  önem taşımaktadır.

Ayrıca hastalardaki olası demir eksikliği ya da böbrek  yetersizliği  gibi durumları  araştırılmalıdır. Daha ciddi belirti gösteren hastalara başta Dopamin agonistleri olmak üzere, Benzodiazepinler, antiepileptikler gibi ilaç tedavisi uygulanır.

İlgili Mesajlar
Cevap bırakın