Regresyon, kelime karşılığı olarak; geçmişte yaşadığımız bir anın ya da olayın kendiliğinden zihnimizde canlanmasıdır. Bu canlanma, bazen bir müzik, bazen bir tat, bazen bir görsel sahne veya bir kokunun uyarması yolu ile olur. Her insan gün içerisinde defalarca bu geçmişe gitme olayını yaşayabilir. Beklenmedik bir anda, aklımıza bir olay geliverir, işte bu regresyondur.
Regresyon son derece doğal bir seyirdir ve bilinç altı ile çalışır. Yani, bilinçaltının kendiliğinden o sahneyi hatırlamasıdır. Ancak her olay hatırlanmaz. Çünkü bilinçaltı sadece içinde duygu olan olayları hafızaya alır. Eğer geçmişin duygusu yeteri kadar güçlü ise, mutlaka o duyguyu içeren zihinsel olaylar da görünür hale gelecektir.
Bilinç altı, bedeni korumakla görevli zihin parçasıdır. Anılar, alışkanlıklar, rüyalar, savaş ya da kaç sistemi, hafıza ve refleksler bilinçaltının görevleridir. Bilinç altı, tehdit ihtimali olan olayları saklar ve bu olayların içinde, o an boşaltılamamış duygular vardır. İşte, terapinin amacı duyguyu boşaltmak yoluyla geçmişin şimdiyi etkilemesine son vermektir. Regresyon, geçmişin geçmişte bırakılması için yapılan bir çalışmadır.
Regresyon terapisi, bir hipnoz değildir. Bedensel ve zihinsel gevşekliğin sağlandığı trans halinde iken yapılır. Çünkü dışarıdan gelen uyarılar ne kadar azalırsa içe o kadar dönülebilir. Terapinin asıl amacı, birikmiş olan duyguyu boşaltmaktır. Kişinin o anki sorununu çözmek için, bilinçaltındaki kayıtlara ulaşılıp, özellikle içinde duygusu olan olayların açığa çıkması sağlanır. Böylelikle; geçmişte yaşanmış ancak o esnada hissedilen duygusu (öfke, kızgınlık, suçluluk, endişe, korku gibi) yaşanamamış olayın, zihinde tekrar canlanması ile o duygunun bedende yansıyan hissine odaklanarak, duygusu boşaltılır. Danışanın şu anki sorununa sebep olan, bilinçaltında ki olay her ne ise, terapi esnasında zihinde canlandırılıp duygusu boşaltıldıktan sonra ‘travmatik olay’ olma özelliğini kaybeder.
Regresyon terapisi, kişinin bilinçaltının değiştirilmesi yapılarak, yanlış inançlardan arındırılma çabasıdır. Bu duruma bilinçaltı temizliği de denilebilir. Şimdiki bilinçaltımız, çocukluktaki bilinçaltımızdır. Herkesi bilinçaltı 10 yaşındaki bir çocuktur. Regresyon ile, büyüğün bilincini çocuğun bilincine taşırız ve duyguyu boşaltarak eski bilinci boşaltır, yerine yeni bilinci (yani büyüğün bilincini) yerleştiririz. Bu şekilde bilinç-bilinçaltı ayrılığı ortadan kalkmış olur.
Fiziksel sorunlar (sebebi belli olmayan ağrılar, uyuşukluklar), psikolojik sorunlar (anksiyete, depresyon, gibi), motivasyon eksikliği, iş hayatında başarısızlıklar, ilişki sorunları, bağımlılık ya da kötü alışkanlıklar, fobiler ve sosyal çekingenlik gibi birçok durumda uygulanır.
Sorunların çoğu, daha çok insanın zihinsel olarak geçmişten bağlandığı duygular ile ilişkilidir. Boşalmamış, ifade edilememiş duygulara ‘sıkışmış duygular’ diyoruz. Bu duygular zamanla gerçek olmayan inanç yaratır. Sıkışan duygu, kişinin ezik, beceriksiz ve başarısız olduğu inancına sebep olur. Kendini ifade etmekte zorluk, işinde başarısızlık, bir işe başlamakta zorluk gibi durumlar, geçmişten gelen sıkışık duygular nedeni iledir.
Regresyon terapisi, kişinin yeniden o insani öz enerjisini bulma ve içindeki temel saf duyguyu çıkarma durumudur. Aslında bir kişisel gelişim çalışmasıdır.
İnsanın kendi öz enerjisine döndüğü zaman çoğu kez fiziksel hastalıklar bile çözülmeye başlar.
Regresyon, ana rahmine düşülen andan bugüne kadar olan tüm olayları yansıtır.
Kişi regresyon olmaya hazır olabilir ancak çoğu zaman zihin hazır değildir. Yani kişinin hazır olması ile zihnin hazır olması aynı şey değildir. Burada terapistin görevi, zihni adım adım ve doğallıkla regresyon yapacak duruma getirmektir. Regresyon son derece doğal bir süreçtir. Doğal olduğuna ve bilinçaltının kendi işini yapmasına izin verdiğimiz zaman, yarattığı çözümleme süreci hayranlık vericidir. Bu sorunların nasıl yaratıldığına bizzat şahit olmuş olan bilinç altı, nasıl çözüleceğini de gayet iyi bilir.
Terapistin rehberliğinde, kişinin bilinç altı tıpkı bir lokmanın ağıza alındıktan sonraki serüveni gibi doğal bir seyirle olayları çözümler. Dolayısıyla, regresyon terapisi ile sonuca ulaşma süresi kişiden kişiye değişir. İlk 3 seans kişinin bu terapiye uyumlu olup olmadığı gösterir ve ortalama 7-8 seans sonrası bilinçaltı çözülmesi gerçekleşir. Her seansın süresi de ortalama 2 saattir.
Regresyon terapisinde parolamız ‘ sen bilinçaltının önünden çekil, o sana yolu gösterecektir.’
- Bu terapi bir hipnoz değildir.
- Terapist sadece bir rehberdir ve başrol oyuncusu danışanın bilinç altıdır.
- Bilinçaltlarında bir sorun yoktur, sadece yanlış programlanmıştır.
- Yaşanmış olaylar ve anılar silinmez sadece içindeki duygu boşaltılarak, sebep olduğu sorun çözülür.
- Yaşanılan hikâyenin hiçbir önemi yoktur, sadece olayın yarattığı duygu önemlidir.
- Bilinç değişime izin verdiği ölçüde, bilinçaltı o değişime izin verir.
- Regresyon, bilinçaltının bildiği bir durumu, geçmiş yaşantı parçasını bilince sunması demektir.
