1920’li yıllarda iki Alman doktor olan Huneke kardeşlerin keşfettiği nöralterapi, sebebi belli olan ya da olmayan ağrı ve hastalıkların tedavisinde yıllardan beri kullanılmaktadır. Cilt içindeki sinir uçlarına, ağrılı noktalara, yara izlerine ve hastalığın çeşidine göre vücutta birçok akupunktur noktasına sulandırılmış prokain ya da lidokain solüsyonu (lokal anestezik madde) enjeksiyonu ile yapılan bir tedavi yöntemidir.
Nöral terapiye ilk kez katılıyorsanız, bu deneyimin ne gibi olacağını merak ediyor olabilirsiniz. İşte nöral terapi seansınızın ilk ziyaretinde genellikle nelerle karşılaşabileceğiniz:
Detaylı Anamnez: İlk ziyaretinizde terapistiniz veya doktorunuz sizi ayrıntılı bir şekilde dinleyerek mevcut şikayetlerinizi, geçmişte yaşadığınız sağlık sorunlarınızı ve tedavilerinizi öğrenmek isteyecektir.
Fiziksel Muayene: Doktorunuz, vücudunuzun belirli bölgelerini inceleyebilir. Bu, potansiyel “interferans alanlarını” belirlemeye yardımcı olabilir.
Beklentiler ve Endişeler: Doktorunuz, tedavi hakkında ne beklemeniz gerektiği konusunda sizi bilgilendirecek ve tedavi süreci hakkında herhangi bir endişeniz olup olmadığını soracaktır.
Tedavi Planı: Şikayetleriniz, muayene sonuçlarınız ve doktorunuzun değerlendirmeleri doğrultusunda size özel bir tedavi planı oluşturulabilir.
İlk Tedavi: Eğer doktorunuz uygun görürse, ilk tedavi seansınız bu ziyarette gerçekleştirilebilir. Doktor, lokal anestezik bir ilacı vücudunuzun belirli bir bölgesine enjekte edecektir.
Sonrasında Neler Hissedeceğiniz: Bazı hastalar tedavi sonrası rahatlama ve ağrıların azaldığını hemen hissederler. Ancak, bazı hastalar için olumlu etkilerin hissedilmesi birkaç seans alabilir.
Evde Bakım ve Öneriler: Seans sonrası, belirli bir süre için bazı aktivitelerden kaçınmanız veya belirli önerilere uyunmanız gerekip gerekmediği konusunda bilgilendirilebilirsiniz.
Takip Randevuları: Nöral terapi genellikle birkaç seanslık bir süreçtir. Bu nedenle, tedavi planınıza bağlı olarak sonraki ziyaretleriniz için randevular almanız gerekebilir.
İlk ziyaretinizde açıkça iletişim kurmak, sorularınızı sormak ve endişelerinizi paylaşmak önemlidir. Bu, tedavi sürecinin en etkili şekilde yürütülmesine yardımcı olacaktır.
Nöral terapi, vücudun belirli bölgelerine lokal anestezik ilaçların enjekte edilmesine dayanan bir tedavi yöntemidir. Özellikle enerji akışını veya sinir iletimini engelleyen “interferans alanları” olarak adlandırılan bölgelerin tedavisinde kullanılır. Peki, nöral terapinin vücuda olan etkileri ve faydaları nelerdir?
Vücuda Etkileri:
Sinir Sistemi Üzerindeki Etkisi: Nöral terapi, sinir sistemi üzerinde dengeleyici bir etkiye sahiptir. Aşırı aktif olan sinir uçlarını sakinleştirir ve ağrı iletimini azaltabilir.
Mikro Dolaşımın İyileştirilmesi: Lokal anesteziklerin enjekte edilmesi, bölgesel kan dolaşımını artırabilir, bu da hücrelere daha fazla oksijen ve besin maddesi ulaşmasını sağlar.
Hücresel Düzeyde Etki: Nöral terapi, hücre zarı potansiyelini dengede tutarak hücrelerin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olabilir.
Bağışıklık Sistemini Modülasyon: Nöral terapinin, bağışıklık sistemi üzerinde düzenleyici bir etkisi olabilir. Bu, özellikle inflamatuar süreçlerin veya otoimmün reaksiyonların azaltılmasında yardımcı olabilir.
Faydaları:
Ağrı Kontrolü: Nöral terapi, baş ağrısı, migren, eklem ağrıları, kas spazmları gibi birçok kronik ağrının tedavisinde etkilidir.
Fonksiyonel Bozuklukların İyileştirilmesi: Organların veya sistemlerin fonksiyonel bozukluklarında (örn. sindirim sistemi rahatsızlıkları) nöral terapi, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Hızlı Sonuçlar: Birçok hasta, ilk seansın ardından bile rahatlama ve ağrı azalması gibi olumlu etkileri hemen fark edebilir.
Doğal Tedavi Yöntemi: Nöral terapi, vücudun doğal iyileşme süreçlerini destekleyen bir yaklaşım sunar. Bu, ilaç kullanımını azaltabilir veya bazı durumlarda ilaç ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabilir.
Geniş Uygulama Alanı: Eklem ve kas ağrılarından, organ fonksiyon bozukluklarına kadar birçok rahatsızlıkta nöral terapi kullanılabilir.
Sonuç olarak, nöral terapi, vücutta birçok pozitif etkiye sahip olabilir ve bu etkiler, genel sağlık durumunu ve yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, her tedavi yöntemi gibi nöral terapinin de doğru şekilde uygulanması gerekir. Bu nedenle, bu tedaviye başlamadan önce konusunda uzman bir doktora danışılmalıdır.
Nöral terapi, tıp dünyasında yıllardır kullanılan ve özellikle Avrupa’da oldukça popüler olan bir tedavi yöntemidir. Bu terapi, ağrı ve fonksiyon bozukluklarına neden olan “interferans alanları”na lokal anestezik enjeksiyonlarıyla müdahale eder. İşte genel bir uzman yaklaşımı ve deneyimi:
- Tanı ve Değerlendirme: Uzmanlar, hastanın anamnezini alarak başlarlar. Hastanın şikayetleri, ağrı bölgeleri ve ağrının süresi gibi bilgiler önemlidir. Bu bilgilere dayanarak, interferans alanlarının olası konumları belirlenir.
- Bireyselleştirilmiş Tedavi: Her hastanın vücudu, yaşadığı ağrılar ve ihtiyaçları farklıdır. Bu nedenle, nöral terapi seansları her hasta için bireyselleştirilir.
- Tedavi Seansları: Uzman, belirlenen interferans alanlarına lokal anestezik enjekte eder. Bu enjeksiyonlar, sinir sistemi üzerinde dengeleyici bir etki yaratır ve ağrı iletimini azaltır.
- Hızlı ve Etkili Sonuçlar: Pek çok uzman, hastalarının nöral terapi sonrasında hızla rahatlama hissettiğini belirtmektedir. Ancak bazı durumlarda, olumlu sonuçların görülmesi için birden fazla seansın gerekli olabileceği de unutulmamalıdır.
- Yan Etki Riski Düşük: Uygulandığı bölgeye ve kullanılan anestezik miktarına bağlı olarak nöral terapinin yan etki riski genellikle düşüktür. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi, olası riskler ve yan etkiler konusunda bilgi almak için uzmana danışmak önemlidir.
- Sürekli Eğitim ve Araştırma: Nöral terapinin etkisi ve uygulama teknikleri üzerine sürekli araştırmalar yapılmaktadır. Bu nedenle, uzmanların bu konuda sürekli olarak bilgi ve deneyimlerini güncellemeleri esastır.
Genel olarak, nöral terapi, ağrı yönetimi konusunda oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Ancak, her hastanın ihtiyaçlarına ve şartlarına uygun olarak doğru bir şekilde uygulanmalıdır. Bu tedavi yöntemini denemek isteyenlerin konusunda uzman bir doktora danışmaları önerilir.
Nöral Terapi, vücudun belirli bölgelerine (özellikle sinir uçlarına, skar dokularına, tetik noktalara vb.) lokal anestezik maddelerin enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavi yöntemidir. Genellikle lidokain veya prokain gibi maddeler kullanılır. Nöral terapinin temel fikri, hücreler arasında elektriksel dengesizlikleri düzelterek vücuttaki fonksiyonel bozuklukları ve ağrıları tedavi etmektir.
Nöral Terapinin iddia edilen faydaları şunlardır:
- Ağrının azaltılması.
- Kas spazmlarının hafifletilmesi.
- Dolaşımın artırılması.
- İltihap ve ödemlerin azaltılması.
- Yara izlerinin ve skar dokularının tedavisi.
- Bağışıklık sisteminin modülasyonu.
Nöral terapinin birçok hastalık ve durum için potansiyel tedavi yöntemi olduğu düşünülmektedir, ancak tıbbi literatürde bu tedavi yönteminin etkinliği ve güvenliği konusunda karışık sonuçlar bulunmaktadır. Bu nedenle, nöral terapi uygulaması düşünülen hastaların, bu yöntemin potansiyel faydaları ve riskleri hakkında detaylı bilgi sahibi olması ve konusunda uzman bir doktorun gözetiminde tedavi olması önerilir.
Nöral terapi, çok geniş bir yelpazede belirti ve hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak, bu tedavi yönteminin etkinliği konusunda bilimsel literatürde kesin sonuçlara sahip değiliz. Yine de nöral terapinin etkili olabileceği düşünülen bazı durumlar şunlardır:
- Miyofasiyal ağrı sendromları: Kaslardaki tetik noktaları ve kas zarı (fasya) ağrıları için.
- Kronik baş ağrıları: Migren, gerilim tipi baş ağrısı gibi durumlarda.
- Artrit ve eklem ağrıları: Özellikle osteoartrit gibi durumlarda.
- Sinir ağrıları: Siyatik ağrı, trigeminal nevralji gibi.
- Yara izleri ve skar dokusu: Cerrahi izleri, yara izleri veya travma sonrası oluşan skar dokusundan kaynaklanan ağrılar ve rahatsızlıklar.
- Kronik ağrı sendromları: Fibromiyalji gibi.
- Kronik yorgunluk sendromu.
- Bazı iç organ hastalıklarının semptomatik tedavisi: Örneğin, sindirim sistemi bozuklukları, idrar yolu sorunları gibi.
- Dolaşım sorunları: Raynaud hastalığı gibi.
- Vertigo, dizziness ve tinnitus gibi bazı kulak içi rahatsızlıklar.
- TMJ bozuklukları: Çene eklemi rahatsızlıkları.
Bu ve benzeri durumlar için nöral terapi önerilirken, tedavinin her hastada farklı sonuçlar doğurabileceği ve her zaman kesin sonuç veremeyebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, nöral terapinin bu hastalıkların nedenini doğrudan tedavi etmediği, daha ziyade semptomları hafifletmeye yönelik bir yaklaşım olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Her tedavide olduğu gibi, nöral terapiye başlamadan önce hastanın konu hakkında bilgilendirilmesi, beklentilerin doğru şekillendirilmesi ve tedaviye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi önemlidir. Uygulamanın yapılacağı doktorun bu alanda deneyimli ve eğitimli olması esastır.
Nöral terapi, serum fizyolojik ile 0,004 oranında sulandırılmış lokal anestezik (prokain ya da lidokain) solüsyonu ile yapılır. Sulandırılmadan dolayı bu maddelerin ağrı kesici ya da anestezik özellikleri kaybolur. Etkilerini, biyo-elektriksel düzeyde hücre zarını etkileyerek gösterirler. En sık, ısırgan otu ve acıbademden elde edilen ve doğal bir madde olan ‘’prokain’’ kullanılır. Ben de tüm hastalarıma prokain solüsyonu ile nöralterapi yapıyorum.
Yaş, cinsiyet ve hastalığın şiddetine bağlı değişmekle birlikte genellikle 7-10 gün ara ile uygulanır. Nöralterapinin etkisi 1. Seansta bile başlayabilir. Ancak genel olarak hasta, 3. Seanstan sonra etkisini hissetmeye başlar. Hastadan hastaya değişmekle birlikte ortalama 6-8 seans ile tam iyileşme sağlanmaktadır.
Nöralterapi,
- Migren ve tüm baş ağrıları,
- Boyun, sırt ağrıları,
- Bel ve boyun fıtıkları,
- Diz, kalça ve omuz ağrıları,
- Tuzak nöropatiler (sinir sıkışmaları),
- Fasiyal paralizi (yüz felci),
- Trigeminal nevraji,
- Vertigo ve tinnutus (baş dönmesi ve kulak çınlaması),
- Huzursuz bacak sendromu,
- Anksiyete,
- Depresyon ve panik atak,
- Uyku bozuklukları,
- Kronik yorgunluk sendromu,
- Cinsel işlev bozuklukları,
- Terleme bozuklukları,
- Dismenore (adet sancısı),
- Kişiyi rahatsız eden ameliyat,
- Kaza ve yanık sonrası oluşan izler gibi…
birçok durumda uygulanır ve başarılı sonuçlar alınır.
Aktif kanser hastalarına, hamilelere ve çok ileri yaşdakilere (75 ve üzeri), psikoz ya da şizofreni gibi ağır psikiyatrik hastalara uygulanmaz. Kan sulandırıcı ilaç (Coumadın, Aspirin) kullananlara uygulanabilir ancak özellikle coumadin kullanan hastalarda derin uygulamalardan kaçınılır.
Nöralterapi bir ağrı kesici tedavi değildir. Bu nedenle, tedaviye başlamadan önce ayrıntılı öykü (anamnez) ve muayene ile hastanın mevcut şikayetinin (örneğin; sağ omuz ağrısının nedeni yapılan safra kesesi ameliyatı olabilir.) altında yatan nedenin tespiti çok önemlidir. Çoğunlukla hastaların şikayetlerinin sebebi yukarıda saydığımız ‘’bozucu alan’’ lardan biridir. Doğru tespit edilen bozucu alanın nöralterapi ile tedavisi sonucu, genellikle hastanın şikayeti tamamen ortadan kalkar.
Sonuç olarak nöralterapi; kalıcı etkinlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.